Brand Week’in üçüncü ve son günü; felsefenin hayata çağrısından markaların sıradanlığa karşı verdiği mücadeleye, Türk toplumunun dönüşen değer setlerinden yapay zekânın yaratıcılığı nasıl yeniden şekillendirdiğine kadar geniş bir perspektifte ilham veren konuşmalara sahne oldu. Ahmet İnam’ın insanın “mana” arayışını merkezine alan derin anlatısından Adam Morgan’ın markalara yönelttiği “sıradanlık” uyarısına; Bekir Ağırdır’ın Türkiye’nin yeni toplumsal duyarlılıklarını ortaya koyduğu kapsamlı sunumundan Adam Fawer ve Özgür Mumcu’nun kurgu ile gerçek arasındaki sınırları esneten sohbetine kadar gün, düşünmeyi, üretmeyi ve hikâye kurmayı odağına alan güçlü bir enerjiyle tamamlandı. Günün dikkat çeken anlarından biri ise Teoman’ın varoluşçuluk, yaratıcılık ve disiplinli yaşam rutini üzerine gerçekleştirdiği samimi sohbet oldu; sanatçının sahne personasıyla gündelik dinginliği arasındaki çarpıcı denge, salonda büyük ilgi uyandırdı.
“Makina Hesap Yapar, İnsan Mana Arar” oturumunda Ahmet İnam, insanın temel ihtiyacının yalnızca bedenini yaşatmak değil, hayatına anlam katmak olduğunu vurguladı. Modern dünyanın hızının bireyi kendi sorularından uzaklaştırdığını ifade eden İnam, “mana sağlığı”nın tıpkı fiziksel ve psikolojik sağlık kadar yaşamsal bir ihtiyaç olduğunu söyledi. İnsanın kendi değerlerini, niyetini ve yaşama bakışını sorgulamasının bir tür varoluşsal genişlik yarattığını belirten İnam, herkesin kendi yaşamının “şairi” olabileceğini anlatarak konuşmasını alkışlar eşliğinde tamamladı.
